6 Nisan 2009 Pazartesi

Bir Askerin Mektubu

Yıl 1983 yer Kayseri Hava İndirme Tugayı Acemi Eğitim birliği; 1,5 aylık acemi bir askerin yükseklik korkusu nedenile Paraşütçü birliğinden refize edilir ve başka bir birliğe dağıtımı yapılır.
Bizim Türk askeri anasına şöyle bir mektup yazar.

"Sevgili anacığım ve babacığım evvela selam eder, ellerinizden öperim.
Ben burada çok rahatım tüm komutanlarım tarafından çok seviliyorum. Askerliğim çok iyi gidiyor. Paraşütle atlayışlar yapyoruz. Anacığım paraşütle atlayış yapıyoruz dedimsede, sen merak etme çünki paraşüt çok güvenli rüzgarda bir yaprak gibi dalgalanarak tüy gibi yere iniyorum. Sonra paraşütümü topluyorum ve görevli arkadaşlarıma teslim ediyorum. Daha heyecanlısı olarak havada uçaktan helikoptere ve helikopterden uçaga geçiyorum.
Anacığım bunlar iyi ve güzel ama şu havadaki uçağın kanadında şıvav çetirmeleri varya işte o benim çok ağrıma gidiyor.
Anacıgım askerlikte o kadar başarılıyım ki; komutanlarım beni buradan başka birliğe özel dagıtım yaptılar.
Anacığım yeni birliğime varımca size tekrar yazarım Allah'a emanet olun. Hasret ve hürmetle ellerinizden öparim." der ve mektubunu bitirir. Bu mektubu gören Komutanlar mektubun fotokopisini alarak bir hatıra olarak saklarlar.

Not: Refize olma o birlikte bir işyapamayacak askerlerin başka düz piyade birliklerine gönderilmeleridir.

16 Mart 2009 Pazartesi

SİZE BİR KAÇ AYET

Size bir kaç ayet ve hadis veriyorum ne olursunuz bunu herkese iletin Allah rızası için eger bir kişi bile sizin vesilenizle namaza başlarsa onun kıldıgı her namazdan sizden sevap alırsınız.eger iletmezsenız kılmadıgı namazlarıda uyarmadıgınızdan dolayı sorumluluk ve hesap verirsiniz.... okumayan bir kişi bile kalmasın...
Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır. (Al-i İmran Suresi, 104)
“Onlar, Allah'a ve ahiret gününe inanırlar; iyiliği emreder, kötülükten menederler; hayırlı işlere koşuşurlar. İşte bunlar iyi insanlardandır.” (Al-i İmran Suresi, [3:114])
“Onlar, işledikleri kötülükten, birbirini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Andolsun yaptıkları ne kötüdür!” (Maide Suresi, [5:79])
'Bana hayat bahşeden Allah'a andolsun ki, siz ya iyiliği emreder, kötülükten alıkoyarsı-nız ya da Allah kendi katından sizin üzerinize bir azap gönderir. O zaman dua edersiniz fakat duanız kabul edilmez' (Ebû Dâvûd, Melâhim, 16; Tirmizî, Fiten, 9; İbn Hanbel, V, 388).
“Sizden kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme ci-hetine gitsin ki, bu imanın en zayıf derecesidir.” (Müslim, Îmân 78; Tirmizî, Fiten 11; Nesâî, Îmân 17)

lütfen herkese yollayın tüm türkiyede bir kişi dahi kalmasın bunu okumayan ve duyma-yan bir insanlık görevi olarak yukarıdakı ayet i uygulayın ve insanları hayra davet edin Allah’a davet edın eger ki bir insan sizin vesilenizle namaza başlarsa her kıldıgı namazdan sizde sevab kazanırsınız ve o insanı cehennem azabından korumaya vesile olmuş olursu-nuz.
Namaz Kiliyor musun?
evetmi hayırmı ??
Lutfen okuyun ve biraz dusunun...
Neden namaz kilmiyorsun???
namaz kilmamak icin bir sebebin mi var yoksa?
ne olabilir ki namazdan onemli olan sebep???
dur ben tahmin edeyim: namaz kilacak vaktin yok degil mi? yada namazdan daha önemli bir işin yada Allaha kullugu unuttugumuzdan.........
sence hangisi.......ama onlarin da yoktu...


ya bedir savasina ne demeli:
savas hic durulmuyordu aksine gittikce kizginlasiyordu, bu arada ikindi vakti cikmak uzereydi, ama kilacak zamanda yoktu karsinda en az on kat dusman vardi. kenara cekilipte namaza duramazdin, yada namazi kilmiyacaksin di mi bence en kolayi bu... ya onlar ne yapti Peygambe-rimiz 300 kisilik ordusunu ikiye ayirdi yarisi geriye cekildi diger yarisi daha ileri atildi ve daha bir kuvvetle savasti, ve geriye cekilenler Peygamberimizin imamliginda namazi kildilar;bitince de digerleri ile yerdegistirip onlar savasmaya basladi digerleri geri cekilip namazi eda ettiler...
sence onlarin zamani varmiydi?
yok degil mi?
yerinizmi yok...........????? sence onlarin yeri var mi?


buda tutmadi baska yokmu bahanen?
yada yolculuk yapiyosundur degil mi, kilacak yer yok ki olsa kilardin...
peki onlarin var mi?


,
yada insanlar ne der diye aklınamı geldi peki ya buna ne derlerdi........
utanılacak bir şey değilmi.........
cok aşırı yogunsun değilmi evde toptan kılarsın hepsini nede olsa kazaya bırakırız öyle kolaylık var...
Bir vakit namazi terkedene seksen sene azâb olunacaktir, seklinde hüküm yer almistir buna dayanabilecekmisin
peki ya hiç kılmayan
Allah (cc) buyuruyor ki:
'Kitablarını sağlarından alanlar cennettedirler. Mücrimler hakkında sorarlar: 'Sizi cehennem çukuruna ne sürükledi?' Mücrimler diyecekler ki: 'Biz (dünyada) namaz kılanlardan değildik. Yoksullara yedirmiyorduk. Batıla dalanlarla birlikte dalıyorduk. Kıyamet gününü de yalanlardık. Ta ki ölüm bize gelene kadar (bu hal üzerindeydik) ' (Müddessir Suresi: 40-47)
Cabir ibn Abdullah (ra)'den rivayet edilmiştir. Nebi (sav) buyurmuştur ki: 'İman'la küfür arasındaki şey namazı terk etmektir.' (Tirmizi: 2618, Kitabu's-Salat: 887 ve İbni Ebi Şeybe İman: 44 sahih olarak rivayet etmişlerdir.)

bir dusun bakalim bu kadar vakti ne icin harciyosun, dunyalik icin degil mi?
iyi para kazaniyim, rahat yasiyim, param pulum olsun hepsi bunun icin mi?
bir daha dusun sen once kim goturmus bir bez parcasindan baska bir sey, orada rahat etmek icin kim biriktirebilmis veya goturebilmis kazandiklarini?
oraya gittiginde ilk sorulacak soru ne biliyor musun?
yaa o zaman ne cevap vereceksin, vaktim yok diyemezsin, yer bulamadm diyemezsin, isim vardi diyemezsin degil mi?
belki sunu dersin: 'bu kadar cabuk beklemiyordum olumu yoksa kilacaktim ileride namazimi kaza namazida kilacaktim'...ama senin yasin genc daha yaslaninca kilarsin degil mi hem o zaman bol bol vaktinde olacak,
ya yaslanmazsan. ..
ya sen namaz kilmadan, senin namazini kilarlarsa...

ya bu dar ve soguk kabirde ne diyeceksın ben cok yogundum namaz kılamadım sana kul olamadımmı diyeceksın..........................,,

ya azab bu kadar cetin olursa ya namazın yoksa..........kafana kazı

BUNLARDAN DA DAHA GENÇMİSİN?


bunlar kadar gencmisin sen,ama bak onlar kiliyor neden?

yorumlarınızı ve dualarınızı bekliyorum Allah razı olsun... mekke34@hotmail.com
namaza yetismek icin kosan bir cocuga Hz.Omer(r.a) 'sen daha cocuksun bu kadar telas etmene gerek yok sen daha kucuksun namaz sana farz degil'demisti de cocuk cevap vermisti: 'Amca, amca! Bu icin buyugu kucugu olur mu? Daha dun mahallemizde bir cocuk oldu. ustelik benden de kucuktu. olum denen gercegin buyuk kucuk ayirdigi yok. En iyisi her yasta buna hazir olmali.


Hem bu yasta Namaza alsimazsam, buyuyunce kilmak zor gelebilir.'
sen hala gencim de...?
aaa olmadi hastasin degil mi onun icin kilamiyorsun, ozur dilerim...
ama iyilesmen icin namaz kilman gerektigini biliyor musun? oyle dememis mi Peygamberimiz.
'namazda sifa var' kalk bir kil bakalm namazin hastaligin kaliyor mu o zaman???
bak oda hasta ustelik kac yasina gelmis...
ama ayakta duramiyosun degil mi?
oturarak kil, oturamiyosunda( yatalaksin)


kafanla kil o zaman, yoksa tamamen felc mi gecirdin (simdi yirttin galiba) zannetme ki yirttin o zaman da gozlerin kil bak bu kadar kolaylik var, eminim baska bahanelerinde vardir...degil mi?
yaaa bos ver hem sen niye namaz kilacaksin onemli olan kalp degil mi? senin kalbin temiz kilsan ne olacak ki?
O 'Guzeller Guzeli'(s.a.v)nin kalbi kapkara miydi, pislik icinde miydi de, ayakalarinin alti sisinceye kadar namaz kilardi?

gordun mu kalbin Efendimizin kalbinden de mi temiz acaba???
degil, degil mi?


bu da olmadi var mi baska bahanen kalmadi mi yoksa uyduracak bir seyler?
bahanelerini dinleme(me)k isterim veya dur bunlarida ben tahmin ediyim...
sabah namazina uyanamiyorsun, sabahin korunde kim kalkacak ki uykunu mahvedeceksin degil mi?
ya aşık oldugun kız yada erkek
senınle sabah 5 de buluşalım deseydi sen ne yapardın saatini kurar erkenden yatartın hatta uyanamam diye uyumazdın o gece peki seni cagıran senın rabbin...
ya boşver değilmi????
ya boyle bir ilan gorsen ne yapardin acaba?

ama gitmezdin degil mi degmez onun icin felan uykunu bozmana, sen mi gitmeyeceksin yalan bari soyleme ilk sen olmak icin geceyi orda gecirirdin...
yemegini yemeden ogleyi gecirmiyorsun belkide zevkini cikara cikara
1 saatte yiyosun yemegi degil mi, yemek daha onemli degil mi???
ya ikindi ne olacak??
dur simdi zaten yoruldun butun gun birde bu arada namaz olurmu????
ya aksam namazi???
oooo sende yaaa daha eve gidilecek, yemek yenilecek, zaten aksam vaktide kisa yetisemiyorsun degil mi?
yatsi namazini hic sorma degil mi?
o saatte namaz mi kilinir yemek yedik güzelce tıka basa doldum kanepeye uzanıp film izleme vakti

bunlara bulabılıyorsun

bunlara bulabılıyorsun değilmi vakit aman sende cok oldun dur bi dizi izleyecegiz 1 saat şurda????
1 :OLU iSEN
2: DELi iSEN
3: BEBEK iSEN
4: HAYVAN iSEN
5: iNKARCI(KAFiR) iSEN
ama yok, nasil olur sen olu veya deli degilsin, ustelik kocaman adamsin ve insansin, Allah korusun kafirde degilsin. demek ki namazdan kurtulamazsin. .........
hem bak dogada hersey ona secde ediyor sen daha ne duruyorsun
(mihraba vuran isik namaz kilan insan figurunu andiriyor!)

biliyorum sen onlar gibi namaz kilamazsin, onlar gibi olsan zaten bahane uydurmaz, namaz kilmak icin kendine yollar arardin bu zamanda...nasil mi namaz kilacaksin?

ZAMANIMIZIN NAMAZI


böyle değil.....................

Öyle bir namaz kilacaksin ki Mevlana'ca:



Namaza tekbirle girmek,'ilahi,biz Senin huzurunda kurban olduk !' demektir. Tekbir getirerek kurban kesildi gibi, tekbirle namaza baslamak da, 'Allah 'im canimiz Sana feda olsun!' anlamindadir.
Namazda kiyama durmak, Allah 'in huzurunda kiyametteki muhasebeyi hatirlatir. Kul, biraz sonraki hakkiyla yerine getiremedigi kullundan ve isledgi gunahlardan dolayi, utancindan ayakta durmaya dermani kalmaz, rukuya egilir.
Basi rukuda iken'Hakk'in suallerine cevap ver' diye ilahi ferman gelir. Kul, rukudan basini mahcup olarak kaldirir. Ayakta duramaz, yuzustu secdeye kapanir.
Tekrar ona,'Secdeden basini kaldir! Yapmis olduklarindan haber ver' diye ferman gelir. O, yine mahcup bir halde basini kaldirsa da, tekrar yuz ustu kapanir.

var misin boyle namaz kilmaya?
veysel karani gibi geceleri gunduzleri namazla gecirmeye var misin?
Oyle guzel bir namaz kilarmis ki mubarek bir geceyi sadece kiyamda, bir gece sadece rukuda, bir gece sadece secdede gecirirmis...
Hz. Ali gibi, savasta yedigi okun acisindan cikaramiyorlar, ancak Hz. Ali namaza durunca cikariyorlar hem de kili bile kipirdamiyor, soranlara da 'biz namaz kilarken can kusumuzu saliveririz' demis, var misin boyle namaz kilmaya?,

Hz.Rabia gibi, gozlerinde yas kalmayincaya kadar namaz da aglamaya var misin?
ve O GuZELLER GuZELi Peygamberimiz, namazi en guzel kilan O kimse onun gibi Kilamazdi, varmisin onun ummeti olarak namaz kilmaya?
hadi ey kalbim durma artik tovbe et ve Yaradanina en guzel hamdini sun, temizle kalbini pislikten, dunyaliktan ve kula yakisir bir seklide MEVLA'ya yaklas...
hadi be ruhum hadi be kalbim uymayin siz o nefsime o hep konusur ve sizi kotuye goturur, siz ondan guclusunuz, siz ona hukmedersiniz hadi kirin onun gucunu

biliyorum yapacaksin sen bunu hadi o zaman bak Bilal-i Habesi ezani okumaya basladi
Oyle bir namaz kilacaksin ki ezani okuyan Bilal-i Habesi olacak, namaz kildigin yer Mescid-i Haram(KABE) olacak ve imamin Hz. Muhammet Mustafa olacak ve Hz. ebubekir, Hz. Omer, Hz.Osman, Hz.Ali ve sahabeyle birlikte namaza duracaksin... .
oyle bir namaz kilacaksin ki, sirat koprusunun uzerinde olacaksin asagisi cehennem ve karsisinda YuCELER YuCEsi Allah TEALA ve meleklerle saf tutarak...
haydi simdi namaz zamani, haydi simdi kurtulus zamani...önünde bunlar var....her isteğinin gercekleşecegi sonsuz yaşam yurdu cennet var..........
Dua' nda kardeşçe banada yer ayırırmısın.........

GÜNDE 5 VAKİT NAMAZ

• Günde 40 rek’at namaz kılıyoruz. Bu 40 rek’atın 17’si farz, 3’ü vâcib, 20’si sünnettir.
• Bir senede 14.600 rek’at namaz kılıyoruz.
• Ramazan’da 600 rek’at teravih namazı kılıyoruz.
• Toplam bir yılda 15.200 rek’at namaz kılmış oluyoruz.
• Akşam namazından sonra kılınan evvabin namazı, kuşluk vaktinde kılınan duha namazı, gece kılınan teheccüd namazı gibi nâfile namazlar 15.200 rek’at sayısı dışındadır.

Namaz kılan bir mü’min bir günlük namazında neyi ne kadar zikrediyor; hiç düşündünüz mü Gelin ortalama bir rakam çıkaralım:
Namaz kılan bir mü’min bir günde en az
– 40 def’a Besmele çekiyor.
– 40 def’a Fatiha sûresini okuyor.
– 80 def’a Rabb’imizin er-Rahman ismini söylüyor.
– 80 def’a er-Rahim ismini söylüyor.
– 213 def’a Allah-u Ekber diyor.
– 120 def’a Sübhane Rabb’iye’l-Azim, diyor.
– 240 def’a Sübhane Rabbiye’l-Âlâ, diyor.
– 15 def’a Sübhaneke duâsını okuyor.
– 40 def’a Semi Allahu limen hamideh diyor.
– 40 def’a Rabbena ve leke’l-hamd diyor.
– 40 def’a Âmin (Ya Rabbî! Duâlarımı kabul buyur) diyor.
– 33 def’a Zamm-ı Sûre okuyor.
– 21 def’a Ettahiyyatü’yü okuyarak Peygamberimize selâm gönderiyor.
– 21 def’a Kelime-i Şehadet’i söylüyor.
– 26 def’a omuzundaki meleklere ve yanlarındaki Müslümanlara Selâm veriyor.
– 13 def’a Allahümme ente’s-Selâmü ve Minke’s-Selâmu Tebârekte ya Zelcelâli ve’l-ikrâm, diyor.
– 13 def’a Rabbenâ Âtina, duâsını okuyor.
– 13 def’a Rabbenâğfirli, duâsını okuyor.
– 15 def’a Allahümme Salli selâvatını okuyor.
– 15 def’a Allahümme bârik selavatını okuyor.
– 15 def’a Euzübillâhimineşşeytânirrâcîym diyerek şeytanın şerrinden Allah’a sığınıyor.
Bu zikrettiklerimiz sâdece namazın içinde okunanlardır. Namazdan önce ve sonra okunanlar ve tesbihatlar bu rakamların dışındadır.

60 yıl yaşayıp da kulluğunun gereklerini yerine getiren bir mü’minin yaptıklarını ve söylediklerini bu kadar yıl hesabıyla hesaplayın bakalım, ne çıkacak karşınıza.
Rabbim namazı dosdoğru kılanlardan eylesin...

Dua' nda kardeşçe banada yer ayırırmısın.........

NAMAZIN KILINIŞI


15 Mart 2009 Pazar

NAMAZ VE REKATLAR










Dua' nda kardeşçe banada yer ayırırmısın.........

YOL VE YÜK

Hamalsan iki şey önemli oluyor senin için: Yük ve yol...
Ancak sırtına aldığın yükle bu mesafeyi aşabilirsen, ücret mevzu bahis
oluyor. Aksi olursa, cereme çekiyorsun! Bunu düşünüyordum.
Yanımdaki hamalla yola çıktık. İhtiyardı. Kendinden
büyük bir yük almıştı. Benim sırtımda ise birkaç bavul vardı sadece,
onunkinin çeyreği... Diyordum ki içimden "Çok gitmeden kıvrılırsa
titreyen bacakları, yüklenirim sırtındaki yükün yarısını!.."
Nitekim, çok geçmeden dedi ki: "Mola vakti. Gel biraz dinlenelim!...

"Ne molası, dedim ona hayretle. Ben daha terlemedim!.."

Sözüme aldırmadı. Durdu. Çöktü. Salarken yükünün ipini "Sen de dinlen
hadi" dedi. Benim canım sıkılmıştı bu işe. Genç olduğumu, ondan kuvvetli
olduğumu, bunun gibi bir bunakla yola çıkmamın ne büyük hata olduğunu
düşünüyordum. O ihtiyar, bir bacağını azıcık uzatmış halde sessizce
dinleniyorken, ben huzursuz bir şekilde ayakta dolanıyordum. Bir saat
kadar sonra yine durdu, oturdu, dinlendi. Ben kızgınlıkla dolandım
etrafında... "Yükünü indirip sen de dinlen", demesine aldırmadım, ona daha çok
kızdım... Sonra yine durdu. Bana da "dinlenmemi" söyledi yine ama
dinlenmedim. Yarım saat sonra "dinlenelim mi" diye sordu, aksi aksi
başımı salladım... Kaçıncı molasıydı hatırlamıyorum, birden bire
dizlerimin bağı çözüldü. Kafamın içinde uçuşan kara kara sinekler sustu, çöküp kaldım.
Kayış kolumdan çıktı, sırtımdaki bavullar kaydı. Ne kadar zaman
geçtiğini fark etmedim. Uyumuştum da uyandım mı, yoksa bayılmıştım da ayıldım mı
anlamadım... Baktım kendi kocaman yükünün üzerine benim bavullarımı da
bağlamıştı. Küçük tasına birazcık su koyup dudağıma dayadı, içtim.
Sonra koluma girerek;
"Hadi kalk, dedi. Bana yaslan. Ağır ağır gider ve birsüre sonra gene
dinleniriz." Dediğini yaptım. Omzundan güç aldım, ama asıl anlattıkları
iyi geldi bana. "Ben yılların hamalıyım, dedi. Nice pehlivan yapılı
adamlar gördüm. Çoğu, dinlenmek istemediklerinden yükleriyle birlikte
kendilerini de toprağa serdi sonunda...

Yolda gördüğümüz saçılmış kuru kemiklerin çoğu, anlattığım bu insanlara
ait...Halbuki bir yükü "taşımak" bizim işimiz,"altında ezilmek" değil!.

Unutma ki bir yük taşıdıkça ağırlaşır. Dinlenerek sen yükünü
hafifletiyorsun! Belki günün birinde hamallığın şekli değişir.Belki o
günleri ben göremem. Ama sen kavuşursan o zamanlara, aman ha, kafanın
içinde de sakın yük taşıma... Akşamları bırak ve hafifle...

Sabah dinlenmiş olarak yeniden tekrar taşırsın yükünü.Bizim işimiz,
bugünü yarına taşımak, bugünün altında yok olmak değil. Çünkü
yarınlarda bizi bekleyenler var, taşıdıklarımızı bekleyenler var...

RUHLARI ŞAD MEKANLARI CENNET OLSUN

6 Mart 2009 Cuma

GEÇMİŞTE SÖYLENEN KISSADAN HİSSELER

BİZ DE ONLARA YAKLAŞIYORUZ
Sultan Alparslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken, keşfe gönderdiği askerlerden biri huzuruna gelip telaşla:
- 300 bin kişilik düşman ordusu bize doğru yaklaşıyor, der.
Alparslan hiç önemsemeyerek şöyle der:
- Biz de onlara yaklaşıyoruz.

ALDIĞIMIZ FİYATA
Keçecizâde'nin Rusya'da bulunduğu sıralarda Rus Çarı, Keçecizâde Fuad Paşa'ya takılır:
- Paşa şu Girit'i satsanız!
- Hay hay, satalım ekselans
- Kaça satarsınız?
- Aldığımız fiyata
Girit'in yirmi seneyi aşkın bir zamanda ve binlerce şehitle alındığını bilen Çar sararır.

BİLMEK İÇİN ÖĞRENMEK
Tarih biyografisi ve monografi sahalarında erişilmesi çok güç bilgisiyle, dünya çapında bir şahsiyet olan İbnülemin Mahmud Kemâl (İnal) a sormuşlar:
- 'Sizdeki bilginin çok azına sahib olmalarına rağmen sizden çok daha fazla tanınanlar var. Bunun sebebi nedir?'
Şöyle cevap vermiş:
- Ben bilmek için öğrendim, onlarsa bilinmek için!

DERDİN DEVASIZI...
İbn-i Sinâ ya:
- Dünyada devâsı olmayan bir dert var mıdır? diye sorduklarında:
- Derdin devâsızı, iyinin kötüye muhtaç olmasıdır, cevabını vermiş.

DERS ALABİLMEK
Lokman Hekim'e:
- 'Bilgeliğini kimlerden aldın?' diye sorduklarında:
- Körlerden, cevabını vermiş. Çünkü onlar, yoklamadan adım atmazlar.

FATİH NİYE ÜSTÜN
Napolyon, S. Helen adasında sürgün bulunduğu sırada 'Fatih mi yoksa siz mi büyüksünüz? Sorusunu soranlara şöyle cevap vermişti:
Büyüklükte ben onun çırağı bile olamam. Çünkü ben, kılıçla zaptettiğim yerleri henüz hayattayken geri vermiş bir bedbahtım. O ise; fethettiği yerleri nesilden nesile intikal ettirmenin sırrına ermiş bir bahtiyardır.

GENÇ FATİH
Bir genç, 'Fatih Sultan Mehmed'in resmini neden hep yaşlı bir insan suretinde çiziyorlar' diye sorunca, bir yazarımız şöyle cevap vermiş:
- Yaptığı işler o kadar büyük ki, bunları genç bir insanın yapacağını hayallerine sığdıramıyorlar

GÜNLÜK
Bir Hristiyan, Ahmed Vefik Paşa ya:
-Camilerinizde niçin günlük (bir çeşit koku) yakmıyor sunuz? diye sorduğunda,ondan şu cevabı almış:
-Bizimkiler abdestlidirler. Yellenmezler. Onun için günlük
yakmıyoruz. mukemmel cevap yaa

KADER
Fatih Sultan Mehmet, çocukluğunda biraz yaramazlık yapınca, babası olan 2. Murat Han:
-'Ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden adam olmaz' diye çıkışır.
Orada bulunan ve velâyet sırrıyla kalp gözü açık olan Akşemseddin Hazretleri, hafifçe gülümseyerek şöyle der:
-Peder ne der, kader ne der.

KADERİN İCABI
Kenân Rıfâi ye sormuşlar:
- Madem ki neticede kaderin dediği oluyor. O halde niçin çalışıyoruz?
Şu cevabı vermiş:
- Çalışmak da kaderin icabı olduğu için!

SIR
Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ona:
- Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş.
Vezir:
- Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış:
- İyi, ben de bilirim.

20 Şubat 2009 Cuma

YAŞINA GÖRE ERKEK

*20 yaşında erkek FİAT gibidir. Küçük ama hızlı.
*20-30 yaş arasında PORSHE gibidir. Hızlı ve konforlu.
*30-40 arası erkek VOLVO gibidir. Biraz sıkıcı ama teknik olarak mükemmel.
*40-50 arası erkek OPEL gibidir. Yapabileceğinden fazlasını vaat eder.
*50-60 arasında ise eski bir FORD gibidir. Harekete geçirmek için karbüratöre biraz alkol koymak gerekir.

19 Şubat 2009 Perşembe

YAŞINA GÖRE KADIN

*15-25 arasında kadın AFRİKA gibidir. Yarı keşfedilmiş, yarı bakir.
*25-35 arasında AMERİKA gibidir. Tamamı keşfedilmiş ve bilimsel olarak mükemmel.
*35-45 yaşları arasında HİNDİSTAN ve JAPONYA gibidir. Çok ateşli, bilge ve güzel.
*45-55 arasında FRANSA gibidir. Savaştan hasarlı çıkmış ama hala çekici.
*55-60 arasında kadın ALMANYA gibidir. Savaşı kaybetmiştir ama umutları vardır.
*60-70 arasında kadın RUSYA gibidir. Geniş, sakin ama kimsenin gitmediği.
*70’inden sonra kadın TÜRKİYE gibidir. Şanlı bir geçmiş ama gelecek yok.

YAŞAM İÇİN ÖNERİLER

İnsanlara beklediklerinden daha çok şey ver ve bunu zevk alarak yap. Dinlediğin her şeye inanma, sahip olduğun her şeyi harcama ve istediğin kadar uyuma. 'Seni seviyorum' dediğinde, cidden söyle. Üzgünüm dediğinde, o kişinin gözlerinin içine bak. Evlenmeden önce en az 6 ay nişanlı kal. Başkalarının düşleriyle asla alay etme. Anlaşmazlık durumlarında, dürüst ol. Kimseyi kırma, hakaret etme. İnsanları akrabalarına göre yargılama. Yavaş konuş, ama hızlı düşün. Anneni ara. Kaybettiğinde, ders al.
Küçük bir anlaşmazlığın büyük bir arkadaşlığı bozmasına izin verme. Telefona cevap verirken gülümse. Seni arayan kişi bunu sesinden anlayacaktır. Biraz yalnız kal.
Suskunluğun, bazen, en iyi yanıt olduğunu unutma. Allah`a güven ama arabanı kilitle. (Deveni bağla sonra tevekkül et). Evde sevgi dolu bir atmosfer önemlidir.Huzurlu ve uyumlu bir ortam yaratmak için elinden geleni yap. Geçmişte çok yaşama. Bildiklerini paylaş. Ölümsüzlüğü elde etmenin bir yoludur. Dua et. Duada, ölçülemeyecek bir güç saklıdır.• Sana sevgi gösterisinde bulunan birini engelleme. Başkalarının işine burnunu sokma. Çok para kazanıyorsan eğer, hayattayken, başkalarına yardım et. Bu, Şansın sana verebileceği en büyük tatmindir.
Unutma, istediklerini elde edememek, bazen büyük bir şanstır.

13 Şubat 2009 Cuma

Hala sizinleyse!!!

1 yaşınızdayken sizi elleriyle besledi ve yıkadı. Bütün gece ağlayıp onu uyutmayarak teşekkür ettiniz.

2 yaşınızdayken size yürümeyi öğretti. Size seslendiğinde odadan kaçarak teşekkür ettiniz.

3 yasınızdayken size özenle yemekler hazırladı. Tabağınızı masanın altına dökerek teşekkür ettiniz.

4 yaşınızdayken elinize rengârenk kalemler tutuşturdu. Evin bütün duvarlarına resim yaparak teşekkür ettiniz.

5 yaşınızdayken sizi cici kıyafetlerle süsledi. Gördüğünüz ilk çamur birikintisine atlayarak teşekkür ettiniz.

6 yaşınızdayken okula kadar sizinle yürüdü. Sokaklarda 'GITMIYCEEEEEEEM' diye ağlayarak teşekkür ettiniz.

7 yaşınızdayken size bir top hediye etti. Komşunun camini kırarak teşekkür ettiniz.

9 yaşınızdayken size dualar öğretti, siz her seferinde unutarak teşekkür ettiniz.

11 yaşınızdayken sizi arkadaşınızla sinemaya götürdü 'Sen bizimle oturma' diyerek teşekkür ettiniz.

12 yaşınızdayken zararlı TV programlarını seyretmenizi istemedi. O evde değilken hepsini izleyerek teşekkür ettiniz.

19 yaşınızdayken okul masraflarınızı karşıladı, sizi arabayla kampusa götürdü ve eşyalarınızı taşıdı.

Arkadaşlarınız alay etmesin diye kampus kapısında vedalaşarak teşekkür ettiniz.

21 yaşınızdayken iş hayati ve kariyerinizle ilgili size fikir vermek istedi. 'Ben senin gibi olmayacağım' diyerek teşekkür ettiniz.

22 yaşınızdayken kep giyme töreninizde size gururla sarıldı. Avrupa seyahati için para isteyerek teşekkür ettiniz.

25 yaşınızdayken düğün masraflarınızı karşıladı, sizin için hem mutlu oldu hem çok duygulandı. Siz dünyanın bir ucuna taşınarak teşekkür ettiniz.

30 yaşınızdayken bebek bakimi hakkında size akil vermek istedi. 'Artik bu ilkel yöntemleri bırak' diyerek teşekkür ettiniz.

40 yaşınızdayken sizi arayıp bir akrabanızın doğum gününü hatırlattı. 'Anne işim başımdan aşkın' diyerek teşekkür ettiniz.

50 yaşınızdayken o çok hastalandı, hafta sonunda onu görmeye gittiğinizde mutlu oldu.
Ona yaşlıların çocuk gibi nazlı olduğunu söyleyerek teşekkür ettiniz.

Derken bir gün..... o öldü.
O güne kadar onun için yapmadığınız ne varsa, o anda kalbinize bir yıldırım gibi duştu....


VE BİR HİKAYE:

'Evin telefonu sabaha karşı üç buçukta çaldı. Uyku sersemi adam telefonu açtı.
Telefondaki ses annesine aitti.
Telaşlandı, korktu başlarına bir şey mi gelmişti?
Annesi 'nasılsın oğlum iyi misin?' diye sordu.
Oğlu şaşkın bir ifadeyle 'iyiyim anne hayırdır bir şey mi oldu siz iyi
misiniz?' dedi.
Annesi 'biz iyiyiz bir şeyimiz yok sadece sesini duymak istedim' dedi.
Oğlu da 'anne bunun için mi aradın saat sabahın üçbuçuğu yarında
konuşabilirdik' diyince annesi de 'rahatsız mı ettim oğlum?' dedi.


Oğlu 'evet anne rahatsız ettin' deyince annesi

'30 sene önce sen de beni bu
saate rahatsız etmiştin, doğum günün kutlu olsun'

EĞER HALA SİZİNLEYSE, ŞİMDİ ONU HER ZAMANKİNDEN DAHA COK SEVİN....

Erkekler Melektir:))

Birgün ormancının biri dalları nehrin üzerine sarkan ağacın dallarını keserken baltasını suya düsürür.

'Aman tanrım' diye bağırdığında bir peri belirir ve

'Ne diye bağırıyorsun?' der.

Ormancı baltasinı suya düşürdüğünü ve yaşamını sürdürebilmek için o baltaya ihtiyacı olduğunu söyler.

Peri suya dalar ve elinde bir altın balta ile tekrar belirir. 'Baltan bu muydu?' diye sorar. ormancı'hayır' diye cevaplar.

Peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde gümüş bir balta ile
tekrar belirir ve yine sorar.

'Baltan bu muydu? 'ormancı yine
'hayır' diye cevaplar.

peri suya tekrar dalar ve bu sefer elinde demir bir balta ile tekrar belirir ve yine sorar.

'baltan bu muydu?' ormancı 'evet' der.

Ormancının dürüstlüğü perinin çok hoşuna gider ve baltaların üçünü de kendisine verir.

Ormancı mutlu bir şekilde evine döner.

Bir zaman sonra ormancı eşiyle birlikte nehir boyunca yürürken karısı suya düser.

Ormancı 'aman tanrım' diye bağırır. peri yine belirir ve sorar.

'ne diye bağırıyorsun?' ormancı 'karım suya düştü der.

Peri suya dalar ve jennifer lopez le birlikte geri döner.

'Senin karın bu mu?' diye sorar. ormancı 'evet' der.

Peri sinirlenmiştir. 'yalan söylüyorsun. gerçek bu değil' der.

Ormancı 'özür dilerim peri, ortada bir yanlış anlaşılma söz konusu. Eğer Jennifer Lopez için hayır deseydim bu sefer Catherine Zeta-Jones ile geri dönecektin, o na da hayır
deseydim karımla dönecek ve her üçünü de bana verecektin. ben fakir bir adamım ve üç karımın sorumluluğunu taşıyabilecek durumda değilim.
Jennifer Lopez e evet dememin sebebi budur.

Bu hikayeden alinacak ders :

Ne zaman bir erkek yalan söylüyorsa bunun iyi ve saygın bir nedeni vardir ve bu başkalarının yararı içindir.

(Kendileri için birşey istiyorsalarsa ekmek çarpsındır )

VAR MI DAHA ÖTESİ ???????

İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç

Bir derviş bir kucak elmayla bayırlar aşan bir genç kıza rast gelmiş.
Derviş: nereye gidersin o kucağına doldurduğun da nedir? diye sormuş
Uzak bir tarlayı işaret ederek sevdiğim orda çalışıyor ona elma götürüyorum demiş kız.
Derviş kaç tane ? diye sormuş birden
Kız gayet sakin bir halde demiş ki :
- İnsan sevdiğine götürdüğü şeyi sayar mı hiç. . .?
. . . . .Usulca koparmış derviş zikir çektiği elindeki tesbihini